Türk Ceza Yargılamasında Tutuklama Kararı Nasıl Verilir? – YA006

Türk ceza yargılamasında tutuklama kararı; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK), “Koruma Tedbirleri” başlıklı dördüncü kısmının ikinci bölümünün 100’üncü ve 108’inci maddeleri arasında düzenlenmiştir. Uygulanması veya uygulanmaması halinde şüpheli veya sanığın suçlu veya suçsuz olduğunu göstermeyen ve bu bakımdan bir çeşit “cezalandırma” yöntemi olarak da görülemeyecek bu koruma tedbiri, sıklıkla Türk ceza yargılaması pratiğinde aynı Kanunun 109’uncu ve 112’nci maddeleri arasında düzenlenen adli kontrol koruma tedbirinin daha ağırı veya alternatifi olarak da görülmektedir.

Tutuklama kararı, ilgili Kanunun 100’üncü maddesi uyarınca şüpheli veya sanık hakkında verilebilir. Soruşturma evresinde şüphelinin tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından, kovuşturma evresinde sanığın tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya resen mahkemece karar verilir (CMK 101/1).

Tutuklama kararı verilebilecek haller aşağıdaki şekilde birlikte sayılır.

■Kuvvetli suç şüphesinin varlığı (CMK 100/1).

■Ve öngörülen bir tutuklama nedeninin varlığı (CMK 100/1);
–Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular (CMK 100/2-a).
–Şüpheli veya sanığın davranışlarının delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme; tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma hususlarında kuvvetli şüphe (100/2-b).

■Ayrıca öngörülen bir tutuklama nedeninin de mevcut olup olmadığına bakılmaksızın ilgili Kanunda özel olarak sayılan (katalog) suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı (CMK 100/3).

Tutuklama kararı verilemeyecek (tutuklama yasağı bulunan) haller aşağıdaki şekilde sayılır.

■İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya koruma tedbiri ile ölçülü olmaması (CMK 100/1).

■Soruşturma veya kovuşturmanın ilgili Kanunda öngörülen ve sadece adli para cezası gerektiren suçlar hakkında olması (CMK 100/4).

■Soruşturma veya kovuşturmanın ilgili Kanunda öngörülen ve vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlar hakkında olması (CMK 100/4).

Tutuklama kararında; kuvvetli suç şüphesini, tutuklama nedenlerinin varlığını ve tutuklamanın ölçülü olduğunu gösteren deliller somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça gösterilir. Tutuklama kararının içeriği şüpheli veya sanığa yazılı ve sözlü olarak bildirilir. Tutuklama kararı istenildiğinde, şüpheli veya sanığın avukatının yardımı sağlanır. Tutuklama kararı verilmezse şüpheli veya sanık derhal serbest bırakılır. Tutuklama kararına itiraz edilebilir (CMK 101/2-5).

Tutuklama kararı istenilmesi aşamasında alanında uzman avukattan danışmanlık alınması halinde; hem şüpheli veya sanığın hem de katılan, suçtan zarar gören veya malen sorumlu kişinin ilerleyen zamanda hukuki, cezai ve maddi sorunlar yaşaması önlenebilir.

Şüpheli veya sanık açısından tutuklama kararına muhatap olunması aşamasında alanında uzman avukatın hukuki yardımına başvurmak mümkündür.

“Türk ceza yargılamasında tutuklama kararı nasıl verilir?” şeklinde oluşabilecek sorulara en kısa şekilde yanıt bulmak için, alanında uzman avukatın görüşüne başvurulabilir. *YA006

Yazar: Arb. Av. Cem BOZKURT (A.D.B.-18125/İst. Barosu-57555)

Bozkurt Arabuluculuk ve Avukatlık Bürosu tarafından yayımlandı

Bozkurt Arabuluculuk ve Avukatlık Bürosu, Arabuluculuk Daire Başkanlığı 18125 numaralı arabuluculuk siciline ve İstanbul Barosu 57555 numaralı avukatlık siciline kayıtlı Arb. Av. Cem BOZKURT tarafından kurulmuş olup; İstanbul ilinin Kartal ilçesinde arabuluculuk ve avukatlık danışma hizmetleri konularında faaliyet göstermektedir. Detaylı bilgi için; bilgi@bozkurtarbav.com veya +90 (533) 206 69 72 - A.D.B.-18125 / İst. Barosu-57555 / T.B.B.-131625